Harita | |
Bilgiler | |
---|---|
Şehir nüfusu | xxx[] (2000) |
İlçe nüfusu | 63510[] (2000) |
Yüz ölçümü | 1925 km² |
Rakım | 1350-1450 metre |
Koordinatlar | |
Posta kodu | 29600 |
Alan kodu | 456 |
İl plaka kodu | 29 |
Yönetim | |
Ülke | Türkiye |
Coğrafi Bölge | Doğu Karadeniz Bölgesi |
İl | Gümüşhane |
Kaymakam | Ayhan IŞIK |
Belediye başkanı | Muhammer Duran |
Website | www.kelkit.bel.tr |
İlçe kaymakamlık site | www.kelkit.gov. |
Coğrafya
Doğu Karadeniz Bölgesinde; Gümüşhane İli’nin bir ilçesi olan Kelkit, doğusunda Köse İlçesi, batısında Şiran ilçesi, kuzeyinde Gümüşhane ili, güneyinde Erzincan ili ile çevrilidir.İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Gümüşhane’nin güney kesiminde yer alan ilçe toprakları akarsu vadileri ile yarılmış birbirine paralel dağ sıralarından oluşmaktadır. Kuzeyini Gümüşhane Dağları, güneyini Çimen, Spikör (Akdağ) ve Otlukbeli dağları engebelendirmektedir. İlçenin çevresinde genişleyen Kelkit Vadisi, Kelkit ırmağı ile sulanmakta ve tarım alanını oluşturmaktadır. Ayrıca ilçe topraklarında Tarıma elverişli olarak Özlüce Vadisi ve Koşmaşat Vadisi bulunmaktadır.
Kelkit Çayı, Çimen Dağlarından çıkan ve Yeşilırmak’ı besleyen en büyük koldur. Kelkit’te Sıtma Pınarı, Gorden, Korpahar, Eğri Göze, Gülizarın Pınarı, Kara Pınar, Bekir Çavuşun Pınarı, Yardibi, Korgöze, Keşiş Paharı, Üçgözeler, Bülbülyuvası gibi bir çok su kaynağı bulunmaktadır. Çevresindeki dağların yüksek kısımlarında platolar bulunmaktadır.
Kelkit’te toprak örtüsü olarak, alçak kesimlerde kavak, ardıç ve meşe ağaçları, yüksek kesimlerde sarıçam, titrek kavak (dağ kavağı) gibi ağaç türleri görülmektedir. Düzlük alanlardaki toprak örtüsü kuşburnu, geven, yabani kekik, sığır kuyruğu, dağ reyhanı ve benzeri yabani bitkilerle kaplıdır.
Gümüşhaneye 60 km uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 1.925 km2 olup, 2000 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre, toplam nüfusu 63.510'dur
Kelkit Doğu Anadolu Fay hattının uzantısı üzerinde olup, birinci derecede deprem bölgesidir. Nitekim 1992 Erzincan depreminde Kelkit de zarar görmüştür.
Etimoloji
Popüler bir rivayete göre Kelkit sözcüğü 7. yüzyılda yöreyi ele geçiren Peçenek'lerin önderi Kilki Bey’in isminden kaynaklanmakta ise de bu görüşün bilimsel değeri yoktur. 7. yüzyılda veya herhangi bir tarihte Peçeneklerin buraya geldiğine dair bir bilgi olmadığı gibi, "Kilki Bey" adında bir şahıs da kaydedilmiş değildir. Aynı şekilde, yörede eski çağlarda "Kerkit" isimli bir kavim yaşadığına dair rivayet de ideolojik amaçlı bir uydurmadan ibarettir.Kelkit nehrinin adı antik çağdan itibaren Yunanca Lykos ve Ermenice Kayl olarak kaydedilmiş olup, her iki sözcük kendi dillerinde "kurt" anlamına gelir. Ermenice Kaylked (Kurt ırmağı) deyimi Türkler ve Ermeniler tarafından nehrin adı olarak kullanılagelmiştir.
İklim
İlçenin iklimi Doğu Karadeniz ve arasında bir iklim geçidi teşkil eder. Her iki bölgenin iklim özelliğini taşıyan yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk, ilkbahar ve sonbahar ayları oldukça yağışlı geçmektedir.Yıllık ortalama yağış miktarı 460 mm²/yıl
Kültür
Yöreye özgü Türkmen Çepni kültürü hakimdirHıdırellez şenlikleri,yayla göçü gibi şenlikler yapılır. Kelkit yöresine özgü yemek çeşitleri ve tatlılarıyla tanınır
.Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri içerisinde bölge yetiştirdiği hayvanlar ve ürünleri ile çiftlik olarak bilinir. Yörenin önde gelen yemekleri Siron, Haşıl, Fırın Erişte, Mantı Çorbası, Lemis, Fasulye Bulgurlusu, Tatlı Çorbası, Un Herlesi Çorbası, Gavut Çorbası, Yavan Çorbası, Doduk Çorbası, Fırfır Çorbası, Dırma Çorbası, Gendime Çorbası, Erişte Çorbası, Arpa Yarması Çorbası, Zuluflu Çorbası, Pağla Denlisi, Borani, Fıtfıt Haşılı, Patates Kavurması, Muhla, Yergök Dolması, Sütlü Haşıl, Evelik Dolması, Kelem Dolması, Lor Dolması, Ekşili Dolma, Ekmek Aşı, Çırtma Fasulye, Kaygana, Kete, Pancar Kavurması, Pişi, Tava Lemisi, Zırıhta, Lahana Dolması, Yalancı Dolma, Güveç, Su Böreği, Papara, Toğala Kuymağı, Hıngel, Galıya, Karın Kaymağı Sebze, Su Böreği, Ekşili Dolma, Bulgur Topağı, Pağla Katısı, Pestil, Sini Böreği Erişte Tatlısı, Asude Kuymağı, Kara Helva, Burma, Tel Helvası, Lalanga, Aşure, Cevizli Börek, Musta Tatlısı, Fışkıl Tatlısı, Sütlaç, Herle, Köme, Gaysefe, Tel Kadayıf, Sini Tatlısı, Burma Baklava'dır.
Ekonomi
İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Bölgede tarla tarımı oldukça yaygındır ve genellikle hayvancılığa dayalı tarım yapılamktadır.Başlıca ürünler arasında; şeker pancarı(gün geçtikçe azalıyor), buğday, arpa, patates (gün geçtikçe azalıyor), fasulye (gün geçtikçe azalıyor), silaj lık mısır, yonca, korunga, fiğ.
Bahçe bitkileri yetiştiriciliği, arıcılık, Örtü Altı Bitki Yetiştiriciliği (Seracılık), meyvecilik ve Gökkuşağı Alabalığı Yetiştiriciliği gibi tarımsal üretimler söz konusudur.
Büyükbaş ve küçükbaş hayancılığın yapıldığı ilçede besi sığırcılığı ön plandadır. Fakat Doğan Organik Süt Sığırcılığı İşletmesinin kurulmasından sonra Kelkit'te Organik Tarım ve Organik Süt Sığırcılığıda yapılmaktadır. Modern kovanlarla arıcılık yapılmaktadır. Son yıllarda ilçenin simgesi haline gelen zilli kilim dokumacılığı ve dericilik gelişmiştir. Ayrıca ilçe topraklarında linyit yatakları bulunmaktadır.
Tarih
Yörede yapılan araştırmalar M.Ö. 3000 yıllarında burada yerleşim olduğunu göstermiştir. Kelkit’in güneydoğusundaki Sadak Köyü yakınlarındaki Satala kenti Hititler tarafından kurulmuştur.Hititlerden sonra Gümüşhane ve çevresi Urartuların egemenliği altına girmiştir. Urartu egemenliği döneminde geniş bir biçimde Gümüşhane ve Bayburt merkez olmak üzere Karadeniz'in iç kesimlerinde ki bölge Khaldia olarak anılmaya başlanmıştır.
Khalt bilindiği kadarıyla Urartu'nun Baş Tanrı'sını niteleyen addır ve Khalt'ın izinden gidenler veya Khalt'a inananları simgelemektedir. Bu adlandırmanın halen günümüzde de süregeldiğini görmekteyiz. Karadeniz'in kıyı şeridinde yaşayanlar, tüm iç kesimlerde yaşayanlara ayrım yapmaksızın Khalt diye hitap ederler.
M.Ö. 680'li yıllarda kuzeyden gelen ve Ari bir dil konuşan İskitler, Kafkas dağlarını doğu tarafından aşarak Kür ve Aras boylarına yayılmaya başladılar.
Başlangıçta barış içinde oldukları Urartu egemenliğinde ki yerel Kafkasdilli kabilelerle zamanla rekabet içine girdiler. Ardından Urartular'la çarpışan İskitler bir müddet sonra Khaldia bölgesini de ele geçirdiler. Bayburt bölgesini merkez yapan İskit kabileleri M.Ö. 6., 5. ve 4. yüzyıllar da Anadolu'nun en büyük kentini kurdular: Gymnias.
Urartu'yu tamamen yıkmayı başaran İskitler, Ortadoğu'nun tamamında(Mısır'a kadar) 28 yıl süren büyük bir imparatorluk kurdular. Fakat Asur ve Med imparatorluklarıyla yaptıkları savaşlar sonunda İskit krallığı yıkıldı. Fakat ortadoğu'da bu yıkıma rağmen Urartu ve İskitler'in bazı boyları izole bu bölgelere sığındılar ve birbirlerine karıştılar.
Bunu Med ve Pers yönetimi izlemiş, M.Ö. 331'de Büyük İskender'in Persleri yenmesinden sonra yöre, Makedonyalıların egemenliğine geçmiştir. Yöreyi Roma ve Bizans hakimiyeti izlemiştir.
Roma döneminde önemli bir askeri üs olan Kelkit, Roma ordusunun XV. Legio Apollinaris’in üslendiği bir kale konumundaydı. Bizans döneminde bir süre dini açıdan önem kazanmış ve daha sonra sönükleşmiştir. Kelkit ve çevresi daha sonra Bizanslılar-Emeviler ve Bizanslılar-Abbasiler arasında birkaç defa el değiştirmiştir. Bizans İmparatoru Herakleios, 635’te Sasani devleti üzerine sefer düzenlemiş ve Kelkit vadisinden geçmiştir. VII.yüzyıl sonuna kadar Bizans-Sasani çarpışmalarına sahne olmuştur. Bizanslıların bu hakimiyeti, Xlll. Yüzyılda kurulacak olan Trabzon Rum imparatorluğuna kadar devam etmiştir. Anadolu Selçukluları 1016 yılında Doğu Anadolu’ya seferler yapmış ve Tuğrul Bey’in üvey kardeşi İbrahim Yinal Bey 1058’de yöreyi ele geçirmiştir.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Gümüşhane ve çevresinde Selçuklu egemenliğine girmiştir. Kaynaklardan öğrenildiğine göre XIV.yüzyılın ikinci yarısından sonra Çepniler bu bölgeye yerleşmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u ele geçirmesinden sonra Osmanlılar yöreye hakim olmuşlarsa da Akkoyunlular bu bölgede hakim olmuşlardır. Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran (1514) seferinden sonra da Doğu Anadolu, Gümüşhane ve Kelkit de Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bazı kaynaklarda Gümüşhane yöresinin Otlukbeli Savaşı’ndan (1473) sonra Osmanlı topraklarına katıldığı yazılıdır.
19. yüzyıl sonlarında Trabzon vilayetinin Gümüşhane sancağına bağlı bir kaza merkezi idi. I. Dünya Savaşı sırasında Rus işgaline uğramış, Rusların çekilmesinden sonra, Ermeni çeteleri buraya hakim olmuş, Kâzım Karabekir tarafından kurtarılarak 1918’de Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra 1925’te Gümüşhane’ye bağlanmıştır.
Yöredeki yapı kalıntıları arasında XV. Legio Apollinaris armalı tuğla parçalarının bulunuşu Roma dönemindeki Satala kentinin buradaki varlığına işaret etmektedir. Buluntular arasındaki tunç Artemis büstü bugün British Museum’dadır. Ayrıca ilçede günümüze gelebilen eserler arasında;
- Stala Kalesi,
- Sadak Kervansarayı,
- Sadak Hamamı,
- Sadak Köyü Çeşmesi
- Sadak Köyü Camisi
- Çambaşı Köyü Camisi bulunmaktadır.
Kaynak ;Wikipedia.com Kaynak;Yerelnet.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder